11 Nisan 2011 Pazartesi

OSMANLI'DA HAREM

HAREM lûgatte korunan, mukaddes ve muhterem yer anlamına gelir. Ev,
konak ve saraylarda genellikle iç avluya bakacak bir şekilde planlanan,
kadınların yabancı erkeklerle karşılaşmadan rahatça günlük hayatlarını
sürdürdükleri kısımdır.Devlet içinde yer edinmeye başlayan haremin İki temel
fonksiyonu vardır. Birincisi padişahın özel yaşamını sürdüğü ve eş bulduğu
yerdir.fatihle birlikte şehzadeler yabancı hanedanlarla evlenmeyi
bıraktıklarından bu çok önemli ve hanedanı vazgeçilmez  kılmıştır.İkinci bir
önemi ise haremin okul görevi yapmış olmasıdır. Enderun mezunu devşirme
gençlerle sarayda eğitim almış cariyelerin evlendirilmesiyle eğitime dayanan
bir üst kesim kurulmuştur.Padişaha ve hanedana bağlı bir aristokrasi
yaratılmasını sağlamak için cariyelerin eğitilmesini sağlayan bir
kurumdur.Osmanlıda harem herkesin giremediği bir ortamdı.osmanlı haremine
hırvat, yunan,rus, ukraynalı, italyan ve fransız asıllılar alınırdı.Müslümanlar,
ermeniler ve yahudiler şehir halkından oldukları için hareme
alınmazlardı.Saraya gelen cariyeler ya Kırım Hanlığı Atlılarının Kuzey
steplerinden getirdiği esireler veya Akdeniz korsanlarının ele geçirdiği
güzellerdir. Bununla birlikte İmparatorluğun çeşitli yerlerindeki fakir
fukaranın kurtulsun diye saraya gönderdiği kızlarda hareme alınırdı.
Hareme gelen biri önce Türkçe, Kur’an ve okuma yazma öğrenirdi. Bununla
birlikte musiki, raks ve ince sanatlar gibi alanlarda da eğitim görürlerdi. Saray
protokolünü ve adabını öğrenirlerdi. Bu nedenledir ki haremden çıkan biri
mahallesinde “saraylı hanım” olarak tanınır, bilgi ve davranışları ile saygı
görürdü.tıpkı diğer topluluklar gibi haremde de eşitsizlik vardı. Bu çok
normal karşılanırdı. güzelliği ve zekasıyla dikkat çekenler padişahın gözdesi
olur belki haseki belki de valide sultanlığa kadar yükselirlerdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder